Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kasım 2012 Son Gün

Bu ay da bitiyor. Bir şekilde geçti ve gitti. Dönüp bakmak pek istemediğim bir ay oldu bu ay. Umarım gelenler gideni aratmaz. Bu fotoğrafı geçen haftasonu (24.11.2012) Tire'deyken çektim. Tire'den genel bir görüntü olmakla birlikte görünmeyen kısımda, yani arkamda bir mezarlık vardı. Öldükten sonrası için güzel bir manzara değil mi ? Onlara pek faydası yok ama ziyarete gelenler için, beton manzarası olsa da, ferah bir manzara sunuyor. Güzel zamanlar olmadı da değil aslında. Ulaş'ın doğum günü kutladık bu ay. :) Ve her zamanki gibi Defne Sinem ile uğraşmaktan vazgeçmedi. Gün geçtikçe daha da zorlayıcı olmaya başladı annesini ! :)))

Şu an ! (#1)

Bazen herşeyi olduğu gibi bırakmak gerekir; hatta akışına bırakmak gerekir. Öyle ki, bir an önce aksın ve gitsin dersin. Zarar vereceğini bile bile, aşındıracağını, seni çatlatacağını bile bile bırakırsın hayatı... Bazen de tüm dizginleri eline alıp yön vermek gerekir bu gidişe. Hatta asılarak dizginlere neredeyse durdurmak gerekir tüm zamanı akıp geçmesin diye o mutlu an... Ya da yaklaşmakta olduğunu gördüğün kara bulutun içine girmemek için... Şu anda hangi durumdayım bilemiyorum... . . . İyiyim ! Ama hayatım nereye akıyor ?

Geçtiğimiz ay ve şimdi

Sürekli yazdım, yazdım ve sonrasında da sildim ya da taslakta kaldı. Bir türlü elim varmadı geçen ay yazdıklarımı bitirmeye ve yayınlamaya. Bunlar Instagram'da yakın zamanda paylaştığım "Bu gece ay" serisinin ilk kareleri. Bilemiyorum farkında mısınız ama sanıyorum mevsim dönüşümünden dolayı çok değişik manzaralarla karşılaşıyorum.. Yazı sevmeme rağmen mevsim olarak kendine has bir tekdüzeliği var burada. Daha farklı coğrafyalarda durum aynı değil tabii ki ! Geçen aya ait birkaç kare ile bitirmek istiyorum.. Defne'nin doğumgününe ait fotoğraflarla bitiriyorum. Mutluluk ve üzüntü bir arada bu kareler ve videolarda... ..... . . . . . Bu arada Instagram'da takip etmek isteyenler için kullanıcı adım : cengooo. ...ve şimdi demiştim başlıkta.. Şimdi için söylenecek pek bir şey yok. Güzel bir sonbahar pazar gününde şantiyedeyim. Daha ne isteyebilirim ki ?! Hepinizi selamlıyorum. Görüşmek üzere !...

Doğumgünü kutlamaları !

Bu yıl doğum günü kutlamalarım partiler halinde yapıldı ! :) Şanslı mıyım ne ?  Aşağıdaki fotoğraflar da dün gece yapılan kutlama. Benimkilerle aile arasında olan versiyon :) Burada da firmadaki arkadaşlarla gününde yapılan kutlamaya ait fotoğraflar ! :) Ve son olarak baldız, bacanak ve kuzenlerle olan versiyon ! :)

Adrasan'da tatil...

G eçtiğimiz şeker bayramında ailecek Adrasan'a gittik. Uzun zamandan beri ilk defa bu kadar güneye gittim. Adrasan'ın nerede olduğunu merak edenler için aşağıya haritasını da koyuyorum.. Kısa ama özlü vikipedi bilgisi içinde buraya tıklayabilirsiniz. Daha Büyük Görüntüle Çocukken ailemle yapmış olduğum bir Antalya gezisinin aksine bu sefer sıcaklardan çok fazla yakınmadım. O zaman Antalya Kaleiçi'nde kalmıştık; odanın kapısı ve tüm pencereler açık yattığımız halde uyuyamadığımı hatırlıyorum. Sonrasında Kaş'a geçmiştik ve rahat bir uyku uyuyabilmiştik. Bu sefer çekirdek aile olarak araba ile Adrasan'a yola düştük 18 Ağustos sabahı. Yolda Nazilli taraflarında kahvaltımızı yaptık... Kahvaltı için girdiğimiz yerde görevli standart olarak tüm masalara benzer servis yapıyordu. Sipariş vermek için çağırdığımız görevli "Ben bir kahvaltıyı getireyim; başka bir şey isterseniz ayrıca getiririm," şeklinde bize fazla konuşma fırsatı vermeden gitti. Gelen k

Kutu İçinde Anı

Yekta Kopan'ın Fil Uçuşu adını verdiği bloğu takip ediyorum bir süredir. Bu sabah istasyonda beklerken anı üzerine bir yazısını okudum. Sizin anı kutunuz var mı diye soruyordu yazısının sonunda. Okurken farkettim ki aslında benim var. Fiziksel olarak olmasa da anılarımın birikimi birçok irili ufaklı şey var. Kimi zaman bir müzik parçası, kimi zaman üzerine not alınmış ufak bir kağıt parçası ya da önünden geçerken anılarımı tetikleyen bir yer. Bazılarını zaman içinde kaybediyorum, bazılarını tekrar buluyorum, bazıları ise her zaman eşlik ediyorlar bana... Ama onları hiçbir zaman bir kutuya hapsedemedim, hapsetmedim. Onlar zaman ve mekana bağımlı olmalılar kanımca. Zaten insanı bütün yapanlardan biri de anıları değil midir ? Yekta Kopan'ın ilgili yazısı ve sitesi için tıklayın.

Sıcaaakk !

Çoook ama çoook sıcak günler geçiriyoruz. Daha önceki sıcaklardan daha bir farklı. Klimalı ortamdan dışarı çıkınca sanki hamama girmiş gibi oluyor insan. :) İnsanlar kadar hayvanlar da zor durumda. Aşağıdaki komik kedi bizim şantiye ofisinin etrafında bu aralar. Zavallı sıcaktan baygın bir vaziyette, genelde yarı uyur yarı baygın halde... Bir orada, bir burada ! :)

Yaz 2012 #2

Sitede havuz keyfi bir başka oluyormuş... Çocukluğumdan beri İzmir Körfezi'nin hali nedeniyle İzmir'de denize girmeyi bırakın havuza bile girmek içimden gelmezdi. Tabii bunda çocukluğumda havuza girme olanağının az ve o zaman için pahalı (sadece birkaç otel havuzu belki de) olması ile birlikte aslında yazlarımı Çeşme gibi bir yerde geçirme olanağımın olması çok önemli bir etkendi. Yaz benim için Çeşme demekti. Deniz hele hele Çeşme'nin denizi varken havuza girilir miydi hiç !! (Sitemizde havuz olmasına rağmen) Çeşme'nin bundan çok değil 10 yıl kadar öncesi halini dikkate alırsanız ne demek istediğimi daha iyi anlatmış olurum... Bizim bakir koylar artık "Beach Club" oldu... Siz oraların bir de doğal halini görseydiniz ! Maalesef doğalın ne olduğunu pek anlayamayan hatta kontrollü ortamda yetişmiş (Organik tarım ????! - ne demekse ? Diğerleri organik değil de inorganik mi ???) ürünleri doğal olarak algılayan bir nesil yetişiyor. Çok uzattım ! Bizim siten

Yaz 2012 #1

2012 yazının resmi açılışını ailecek geçen haftasonu yaptık. Fotoğrafta pazar sabahının gün doğumu var. Hiç hoşuma gitmese de işten alışkanlık nedeniyle sabah sabah 6.30 da kalktım. Şanslıyım çünkü normal günlere göre yarım saat geç kalktım ! :))) Tabii sonrasında gün boyunca hafif bir sersemlik yaşadım... İşte burada Defne'miz denize adım atmadan hemen öncesinde. Deniz kıyısından zor ayrıldığını söylememe pek gerek yok... Aşağıda Defne denizde çıldırırken videosu !! İlk defa bu yazı ile bloğumda seri yazı denemem olacak (Yaz 2012 serisi:). Bakalım ne kadar devam edecek !

Kuçu kuçu

Her sabah Aliağa İzban istasyonunda indiğimde karşılaşıyoruz bu beyaz kuçu kuçu ile ! Sokakların acımasızlığının yansıması her halinden belli. Ama o yine de ses eden herkesin arkasına takılmaktan, ilgisini çeken bir kokuyu, örneğin kahvaltılıklarını alıp işe yetişmeye çalışanları takip etmekten ya da yakınından geçenleri koklamaktan vazgeçmiyor. Her şeye rağmen kuyruğu dik, aynı fotoğraftaki gibi... Biz de ders almalı mıyız acaba ?

Akşam yemekleri Defne'den !

Ha, ha !!!  Kızım artık bize yemek bile hazırlamaya başladı !!! Akşamları yemekler Defne'den :)

Yarım...

Uzuuun bir süre önce yapmaya başladığım bir resim var. Aklımdaki birkaç kompozisyondan birini yapmaya karar vermiştim ve  büyük bir heyecanla da başlamıştım yapmaya. Evdeki duvarların boşluğu karşısında olayı kendimiz çözmek için başlamıştım aslında.. Sevdiğim bir arkadaşımın ayarlarından dolayı burada gösteremediğim paylaşımıyla ben de kaldığım yerden devam etmeye karar verdim. Bakalım ne kadar bir süre içinde bitirebileceğim !

Buluşma !

Annem hastaneden çıkalı daha 1-2 saat olmamıştı ki büyük buluşma gerçekleşti ! Tam bizim evden çıkmaya hazırlanıyorduk ki Defne uyandı ve babaannesinin geldiğini görünce ortalık bir anda bayram yerine döndü ! :)))

Van Gogh Canlı Canlı !

İstanbul'daki (Antrepo 3, Karaköy) Van Gogh Alive sergisini bitmeden gezmeyi başarabildim. İzmir'de yaşayan biri olarak maalesef bu tip etkinliklerle yeterince buluşmaya fırsatımız olamıyor. Aslında kültürel olarak yeterli olmasına rağmen sanıyorum ekonomik olarak bu tarz etkinlikler İzmir'de yeterince karlı olmuyor herhalde. Aslında Abdi İbrahim'in 100.yılı nedeniyle yapılan bir etkinlik bu. Daha detaylı bilgi için tıklayın . Serginin nerelerde olduğu gibi bilgileri de buradan takip edebilirsiniz. Bu arada sergi şu anda İstanbul ile birlikte Amerika Arizona Science Center'da ve bilet fiyatları bizimkilerle kıyaslanmaz ölçüde yüksek. Böyle bir fırsat varken gezmek gerekli. Bu arada İstanbul'a yetişemeyenler için sergi 15 Ekim - 30 Aralık arasında Ankara CerModern 'de olacak. Sergide resmen kendimden geçtim diyebilirim. Yukarıya eklediğim video yaklaşık olarak serginin onda biri. Görüntülerin yüzeylere yansıtılması, hareketlendirilmesi ve müzikle ha

Piknik keyfi

1 Nisan'da annemler ve ablamlarla birlikte piknik yapmaya Güvendik tarafına gittik. Bir önceki hafta bacanaklarla gittiğimiz bu mekan bu sefer daha rüzgarlıydı. Annem için tehlikeli mi diye düşünürken masa kurulmuştu bile ! :) Ne de olsa böyle fırsatları birlikte yakalamak her zaman mümkün olamıyor. Uzun zamandan sonra babam tekrar mangal başındaydı... Defne istediklerini elde etmek için gecikmeden annesini kandırma çabalarına başlamıştı bile. Sofra hızla kuruldu. Ne de olsa yılların tecrübesi var... Biz daha yolun başındayız annemlere göre. Serin havaya inat sofradayız...

Nefes...

Geçen hafta perşembe günü Transformal Nefes grup çalışmasına katıldım. Konuyla ilgili elimde okumaya devam ettiğim ve okunmayı bekleyen bir sürü kitap olmasına rağmen bu konularda deneyimli kişilerden yardım almak oldukça önemli. Ayrıca bu tarz çalışmalarda deneyimleri paylaşmak da önemli. Her ne kadar çalışmalar grup olarak yapılsa da olay aslında tamamen kişisel. Bu çalışmayla bunları teyit etmiş oldum. Transformal nefes kendinize yapacağınız yolculuklarda kullanılabilinecek yollardan biri. Sağlık üzerine olan etkileri nedeniyle son zamanlarda daha "popüler" olmuş bir çalışma. Doğum sonrası iki yaşına kadar aldığımız nefesi tekrar gündelik hayatımıza sokarak doğum ve sonrası hayatımızda yaşadığımız travmaları ortadan kaldırmayı amaçlayan ve bunu yaparken alıştığımız oksijenden daha fazlasını kullandığımız için çeşitli "yan etkileri" olan bir yolculuk. Tabii bunlar anladığım kadarıyla ilk seviye için olan etkiler. Uzmanlaştıkça ve diğer bir takım tekniklerle birl

Yeni savaş !

Annemi dün hastaneye yatırdık. Kanser ile olan mücadelesinin son karşılaşmasını yapıp kanseri yerle bir etmesi için kök hücre nakli yapılacak. Uzun ve pek de kolay olmayan bu süreci annemin iyi bir şekilde atlatacağını umuyorum. Her zaman seninleyim...