Cenk'in Günlüğü

Sonunda uzuuunn bir aradan sonra tekrar sinemeya gittik Sinem ve ben, ikimiz, başbaşa... Defne'yi babaannesi ve dedesine bıraktık. Hangi filme gittik konusuna gelince tabii evden çıkış ve eve en makul sürede dönüşümüze göre seçme çabası içinde bize en uygun olan Turist 'e gittik. Film güzel sahneler içermekle birlikte ne çok çok aksiyon dolu ne de çok çok romatik. Hatta biraz düşe kalka gidiyor bile denilebilir ama bizi bir süreliğine de olsa mevcut hayatımızdan farklı yerlere taşıdığı için, verdiği etki için güzeldi. :) Kısa da olsa bir mola vermiş olduk !...

Şöyle bir baktım da yazdıklarıma, arşive... Aslında nispeten tutarlı gitmişim son aylarda : Ayda bir yazı yollayarak ! :) Pek zamanın olmadı demek istemiyorum. Biliyorum ki istedikten sonra zaman ayırabilirim ama "ayrılabilecek zaman" değerim o kadar az ki... Ve o zamanda yapmak istediğim o kadar çok şey var ki ! Örneğin resim yapmak, fotoğrafları duvara asmak için düzenlemek, sakin sakin kitap okumak, müzik dinleyip internette gezinmek... Bunların ne kadarını yapabileceğim göreceğiz ama artık daha fazla yazmaya ve paylaşmaya çalışacağım. :)

Kızımla 29 Ekim tatilinde Çeşme'deydik. Fırtınalı bir 29 Ekim günü sonrasında haftasonu hava daha güzeldi. Özellikle pazar günü tam bir sonbahar günüydü. Biz de annemlerin yazlığına uğradık. Site neredeyse terk edilmiş olduğundan civardaki tüm kediler etrafta hareket oldukça yemek bulma hayaliyle insanlara yaklaşıyorlardı. Tabii bir kısmı zaten yaz boyunca orada olanlardı... Defne kedilere çıldırdığı için olay görülmeye değerdi. Civarda cirit atan kedilere bir oradan bir buradan bakınıp uzanmaya çalıştı. Pimpirikli annemiz sayesinde fazla yaklaşamadık ama olsun. Zaten biraz tedbirli olmakta her zaman fayda var. :)

İşte Defne’nin geçen pazar günü yaptığımız ilk yaş doğum gününden fotoğraflar ! Defne’nin mutluluğuna diyecek yoktu ! Açıkçası katılanları bilemiyorum ama ben de çok eğlendim ne yalan söyleyeyim. Defne birşey anlamaz diyorduk ama bence o da anladı. En azından bugünün diğer günlerden farklı olduğunu anladı sanırım. Henüz tam olarak yürüyemediği için koşuşturamadı ama kucaktan kucağa ve zaman zaman emekleyerek o da katıldı kutlamalara ! Arı Maya Defne ! :) Bir gün önce kafasından attığı antenleri kutlama zamanında problemsiz taktı ! İşini bilecek mi ne ?

Defne'nin 10 Ocak 2010 tarihli, artık nispeten eski sayılabilecek bir videosunu paylaşmak istedim. Aslında söylenecek pek birşey yok. İzleyince ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız eminim. Ama şöyle bir bakınca zamanın ne kadar hızlı akıp geçtiğini daha iyi anlıyorum. Defne'nin o zamanki haliyle şimdiki arasında dağlar kadar fark var ! En kısa sürede daha güncel birşeyler de burada olacak.

Yine erken kalkılan bir pazar sabahı. Defne'nin bu hareketli haline biz de ayak uydurmaya çalışıyoruz fotoğraftan da anlaşılacağı gibi ! :) İşten geldiğim saatlerde Defne gece uykusuna geçtiği için benim Defne ile en çok bu erken vakitlerde birlikte olma fırsatım oluyor. Tabii ki bu durumdan şikayetçi olmak gibi bir durum söz konusu bile değil ! :))

Defne ile dördüncü ayımızı tamamlamak üzereyiz ! :))) Zamanın nasıl geçtiğini hele kızımızla nasıl geçtiğini en iyi bilen annemiz Sinem tabii ki !

Hayat büyük bir hızla akıp giderken önümüze gelenleri nasıl karşılıyoruz. Kendi adıma bu aralar kaos içinde olduğumu söyleyebilirim. Ne yazık ki pek seçici davranamadığım bu günlerin sonunda umarım ters olaylarla karşılaşmam... Hergün yeni bir gün ve yeni tur, yeni bir şans demek değil mi ? :)