Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Artık gösteri zamanı !

Birkaç saat sonra uzun bir süreden beri yapmadığım birşey yapacağım : Sinem ile birlikte Defne olmadan bir gösteri izlemeye gideceğiz. :) Kızımla birlikte zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum ama henüz yaş itibarı ile böyle etkinliklere katılamıyor ! Ben de neredeyse ev kedisi olacağım artık ! Gideceğimiz gösteri ise Flying Bach !... Artık konser sonrası yorumlar başka bir gönderide...

Kahve !

Güzel bir kahveye nasıl hayır diyebilirim ki ? :D:D:

Defne'nin 2. Doğum Günü Kutlaması !

Kızım Defne bildiğiniz gibi artık iki yaşında. :) Artık bizi daha fazla anlıyor, kendini daha fazla ifade etmeye çalışıyor. Kendince bir dili de var aslında çoğu zaman anladığımız ama zaman zaman da ne dediğini anlamak için çırpındığımız. Az kaldı ama dilinin tam anlamıyla çözülmesine. Bazen düşünüyorum da... Geçen her günle birlikte daha da değişiyor ve bu değişimin hızını gördükçe hayretler içinde kalıyorum. :) Şaşırtmaya devam et bizi kızım Defne ! :)))

Defne 2 Yaşında !

Canım kızım Defne bugün 2 yaşında ! :))) Daha nice sağlık, mutluluk ve başarı dolu yılları olmasını diliyorum onun için. Sabah sanki doğum günü olduğunu anlamış gibi kalktı daha biz evden ayrılmadan. Tabii evden çıkmak biraz zor oldu o yüzden. Biz kahvaltı yaparken o da yanımızda resim yaptı ! :) Artık akşama çekirdek ailemiz olarak bir kutlama yapacağız. Büyük katılımlı (!) olacağını beklediğimiz kutlama ise hafta sonunda...

Zaman...

... akıp geçti. Son bıraktığım noktadan devam edeyim. Annemin sonuçları umduğumuzdan daha iyi çıktı ve kemoterapi yerine beş hafta boyunca radyoterapi gördü. İkinci haftadan sonra sol ense kısmında bir miktar saç dökülmesi yaşandı ve ayrıca yine aynı bölgeden omuz ve göğüs üstü kısma kadar da deri günlerce güneş altında kalmış gibi kızardı... Evde Defne'nin pişikleri vb. konulardaki sihirli yardımcımız kantaron yağı yine derdimize çare oldu. Birkaç günlük düzenli kullanımdan sonra annemin derisi sanki eskisi gibi gözüküyor... Artık periyodik kontrollerle devam edeceğiz...

bekleyiş...

Annemin biyopsisi bizden kaynaklanmayan çeşitli nedenlerden ötürü geçen cuma günü yapılabildi. Aslında biyopsi olarak girdiği ameliyathaneden operasyon ile çıktı annem. Biyopsi sırasında kitlenin büyüklüğü ve duyduğu gereklilik nedeniyle doktor tarafından iki ayrı parça olarak alındılar "nesne"ler.. Bu hafta içinde sonucu bekliyoruz. Hayat bekle-koş şeklinde akıyor...normali yok mu bunun ???

Uyku...

Ne kadar güzel olurdu arabada uyumak küçükken. Defne'nin fotografını görünce aklıma geldi...

yine mi ?...

Zaman gelir insanın içi bir garip olur ya işte benim durumum da şu anda aynen öyle... Ne yapacağını bilemezsin ya da yapabileceğin birşey olup olmadığını çözemezsin ama bir yandan da zaman akıp geçer ya aynen o durum. Sağlık önemli bir konu. Hep söylenir ya ihmal etmemek, düzenli olarak kontrolleri yaptırmak gerektiğini... Gerçekten de yaptırmak gerek. Anneme yaklaşık iki yıl önce lenfoma teşhisi konuldu. Çok zor günler geçirdik. Aslında hüzün ve sıkıntılarla birlikte mutluluğu da yaşadık Defne'nin doğumuyla birlikte. Hayat böyle.. Hodgkin dışı olan türden. Kemoterapi sayesinde vücudundan bu hastalığı uzaklaştırabildi güçlü annem. Ama tekrar etme olasılığı oldukça yüksek bir kanser türü olduğu için düzenli olarak kontrollerini yaptırıyor. Hızlı bir şekilde ortaya çıkan boyun bölgesindeki bir kiste bugün biyopsi yapılacak ve çıkan sonuca göre tedaviye devam edilecek... Moralimiz yüksek, öyle de tutmak durumundayız.

İstanbuuuulll !

9-10 Nisan'11 tarihlerinde  İstanbul 'a ailecek küçük bir kaçamak yaptık ! Cumartesi sabah sabah başlayan yolculuğumuz oldukça neşeli başladı. Özellikle Defne'nin "Atta"ya gittiğini anlamasıyla yüzünde oluşan gülücükler hem Sinem'in hem de benim keyfimizi arttırdı. Uçak yolculuğu gayet iyiydi. Herhangi bir problem yaşamadan atlattığımız varış sonrası Defne'nin midesi Havaş'ta allak bullak oldu. Sonrasında bindiğimiz takside de durum devam etti ama kahvaltı için Ortaköy'e varıp kıyıda temiz hava almasıyla herşey normale döndü. :) Olabiliyor demek ki böyle durumlar ! Konaklamamızı Gezi Otel 'de yaptık. Yakın bir süre önce yenilemişler dediklerine göre ve çok da güzel olmuş. Boğaz manzaralı Deluxe Bosphorus Room tavsiye ederim. Özellikle konumu itibarı ile bizim için oldukça uygun bir oteldi ve oldukça memnun kaldık. Genel olarak Beyoğlu'nda geçen bu iki gün Sinem ile havamızın değişmesini sağladı. Bu tarz kaçamakları arada bir de o

Kediler ile Muhabbet !

Sinem'in de dediği gibi genetik olarak bir yakınlık var herhalde ! :) Hayvanları genel olarak çok severim ama sanıyorum kedilerin oyunculuğu ve köpeklerin dostluğu beni asıl etkileyenler. :))

"Ben gideyim artık" dedi kuş...

Bu öğlen çok güzel bir hava vardı İzmir 'de. Öğlen yemeği için ofisten çıkmışken açıkçası net olarak bir yer yoktu aklımda yemek yemek için ama havanın güzelliğinin de etkisiyle Konak Pier'e doğru yürümeye başladım. Bir süredir aklımdaydı Pier'e gitmek. Bir süredir ziyaret etmediğim Remzi Kitabevi 'ni de ziyaret etme fırsatım olacaktı böylece. Remzi'yi ziyaret sonrası kıyıya nazır bir yer bulup birşeyler yedim. Bu sırada bir kuş efendi ziyaretime geldi. Sanki yediğim kızarmış patatesten ister gibi bakıp çığlıklar attı. Hasbel kader bir parça kızarmış patatesi fırlatmamla etraf kuş cennetine (yoksa cehennemine mi desem !!!) döndü. Bir anda Alfred Hitchcock'un Kuşlar 'ı aklıma geldi :) İlk atışımdan ders alarak sonrakileri daha uzağa attım. Birkaç fotoğraf çekmeye fırsatım oldu. Başka bir sefer daha hazırlıklı olarak kuş kardeşlerin daha yakından fotoğraflarını çekmeye gitmek gerek ! Güzel bir öğlendi netekim !

İlkler devam eder...

Sinem bu haftasonu eğitim için İstanbul 'a gidiyor ve yaklaşık iki hafta boyunca olmayacak ! Bu süre boyunca Defne'ye ben bakacağım (yoksa bakmaya çalışacağım mı demeliyim ??? :) ) Tabii ki elimden geldiğince destek olmaya çalışıyorum bu konularda ama şu da bir gerçek ki özellikle bu yaşlarda sanki anneye daha fazla bağımlı bebekler ve de tek başına bakmak tamamıyla farklı diyorum. Bu nedenle bizimkilerden destek almayı umuyorum doğal olarak :) Aslında bizimki artık olgun bir bebek ! Ne de olsa artık 16 ayı devirdi ve 2 yaşından sonra bebek değil çocuk olarak kabul ediliyoruz ya... Neyse... Bu arada Defne hayatında birçok ilkleri yaşamaya da devam ediyor. Bunlardan biri de salıncağa binmek oldu. Bornova Kırçiçeği bahçesindeki salıncakta biraz uykulu olsa da oldukça eğlendi sallanırken. İşte uykulu halimiz: Ayrıca Yakaköy'de gittiğimiz yere ait parkta da kay kay ile tanıştı ve salıncaktan daha çok sevdi. Hatta geçtiğimiz pazar bizim eve yakın bir parkta salıncakta şöyle b